Bilim insanları, dünyayı saran ozon tabakasının giderek inceldiğini ve bunun sonucunda cilt sorunlarında bir artış yaşandığını belirtiyor. Dermatoloji Uzmanı Dr. Gonca Soyuduru, güneş ışınlarının dünyaya ulaşma biçiminin değişmediğini, ancak ozon tabakasının zayıfladığını vurguladı.
İnsanların güneş altında daha fazla zaman geçirmesi, farklı cilt sorunlarının ortaya çıkmasına neden olduğunu ifade eden Soyuduru, “Bronslaşma ve tatil keyfi, denizde geçirilen zamanların artması, açık hava sporları gibi aktivitelerin çoğalması, ultraviyole ışınlarının etkisini artırıyor. Sonuç olarak, ultraviyole ile bağlantılı cilt sorunlarında da son yıllarda önemli bir artış gözlemliyoruz” diye belirtti.
"ARTIŞ GÖZLEMLENİYOR"
“Aslında bu sorunların çoğu, ozon tabakası incelmeden önce de mevcuttu” diyen Soyuduru, “Fakat ultraviyole B adı verilen güneş ışınlarının en zararlı dalga boyu, ozon tabakası inceldikçe artış gösteriyor. Bu da deride hasar, cilt kanserleri, ışık kaynaklı cilt hastalıkları, lekelenmeler, güneşe bağlı yaşlanma ve kırışıklık gibi sorunların çoğalmasına neden oluyor” ifadelerini kullandı.
“EN AZ 30 FAKTÖR koruma sağlayan güneş kremleri tercih edilmeli”
Çocuklukta alınan güneş ışınlarının ileride cilt kanseri riskini artırabileceğini belirten Soyuduru, sözlerini şu şekilde sürdürdü:
“Cilt sağlığı açısından bizi en çok endişelendiren konulardan biri cilt kanseridir. Dermatolog olarak cilt kanserinden korunmanın büyük bir önem taşıdığını düşünüyoruz. Güneş ışınlarının en dik geldiği 10.00 ile 16.00 saatleri arasında mümkün olduğunca güneş altında kalmamak, gölgede kalmayı tercih etmek, açık renkli giysiler giymek ve baş ile yüzü korumak kritik bir noktadır.
Yaz aylarında en az 30 faktörlü güneş koruyucu kremler kullanılmalı ve özellikle bebekler ile çocukların korunmalarına büyük önem gösterilmelidir. Bu nedenle yaz mevsiminde bu korunma yöntemlerine dikkat etmek gereklidir.”
BENLERE ÖZEN GÖSTERİN!
Vücutta oluşan benlerle ilgili önemli uyarılarda bulunan Gonca Soyuduru, farklı renklerdeki ve büyüyen benlerin tehlikeli olabileceğini belirtti ve şunları aktardı:
"Özellikle düşük kalite hizmet sunan yerlerde bu benlerin lazerle yok edilmeye çalışıldığını gözlemliyoruz. Ne yazık ki hastalar, metastaz aşamasına geldikten sonra bizimle iletişime geçiyor ve bu durumda müdahale için çok geç kalıyorlar.
Erken teşhis hayati önem taşır. Bu nedenle benlerle ilgili daha fazla hassasiyet bekliyoruz. Vücutlarındaki benleri izleyen hastalar, herhangi bir farklılık gördüklerinde bir uzmana yönelmelidir."
