Kahve, hem dünyada hem de ülkemizde en çok tercih edilen sıcak içeceklerden biri olarak, günlük yaşamımızın keyifli bir parçası haline gelmiştir. Kültürel mirasımızda önemli bir yere sahip olan kahvenin, sağlık açısından birçok faydası bulunmaktadır. Eğer siz de kahve içtikten sonra telvesini çöpe atanlardansanız, bu yazıyı okuduktan sonra yeniden düşünmeniz gerekebilir...
Kahve, yalnızca günün yorgunluğunu atmak için kullanılan bir içecek olmanın ötesinde, insan sağlığı için faydalı olan antioksidanlar, yağ asitleri, diterpen esterler, melanoidinler, proteinler ve şekerlerle dolu son derece biyoaktif bir bitkidir. Bu nedenle, onu sadece basit bir içecek olarak değil, aynı zamanda sağlığımızı destekleyen bir iksir olarak görmek gerekir. Aslında, bir kahve demlediğinizde, çekirdeklerinin yalnızca %1'inden daha azı çözünmektedir. Ancak kullanmadığınız kahve telvesi, yukarıda bahsedilen tüm biyoaktif bileşenleri içermektedir.
CİLT YAŞLANMASINI ÖNLEME
Araştırmalar, kahve çekirdeklerinin gençleştirici özelliklerini ortaya koymaktadır. Antioksidan özellikleri ve anti-inflamatuar etkileri sayesinde, kafein ve klorojenik asitler cildin UV ışınlarından kaynaklanan hasarlarına karşı etkili bir koruma sağlamaktadır. Böylece, kahve yağı kırışıklıklar ve ciltteki renk bozulmaları gibi fotoyaşlanma belirtileriyle başa çıkabilir.
UV RAYLARA KARŞI KORUMA
Kahve, UVB ışınlarına karşı bir koruma sunmaktadır. Kahve yağının, 280-320 nm dalga boylarındaki ışığı seçici bir şekilde filtreleme yeteneği, cildin güneşten kaynaklanan kızarıklıklardan korunmasını sağlarken, aynı zamanda kahverengileşmesini de engellemektedir.
YARA İYİLEŞMESİ
Kahve, bol miktarda linoleik asit içermektedir. Bu asit, cildin su geçirilmezlik özelliğini korumasında önemli bir rol oynar. Fenolik bileşenler ve tokoferoller gibi diğer maddeler, antioksidan etkiler gösterirken, cilt bariyerinin dengesi, iltihaplanma ve yaraların iyileşmesi gibi fizyolojik süreçleri düzenlemeye yardımcı olur.
SELÜLİTİ AZALTMA
Çeşitli araştırmalar, kahvedeki kafetol ve kahweol adlı maddelerin yağ dokusu üzerinde lipolitik etkiler yaratarak selülit azaltmada büyük bir potansiyele sahip olduğunu ortaya koymuştur.
GÖZ ÇEVRESİ BAKIMI
Göz çevresi çok hassas bir bölgedir ve özel bir bakım gerektirir. Kafeinin iltihap önleyici özellikleri, göz altındaki şişlikleri, kızarıklık ve iltihabı azaltarak, kahveyi göz bakım ürünlerinde önemli bir içerik haline getirir.
CİLT SIKILAŞTIRICI ETKİ
Kahve telvesi ve yağı, kan mikrosirkülasyonunu artırarak ciltte sıkılaşma sağlayan kafein içerir.
CİLT SORUNLARIYLA MÜCADELE
Kahve çekirdeklerinde bulunan kafein ve klorojenik asitler (CGA), özellikle egzama, akne ve sedef hastalığı gibi cilt sorunlarına neden olan iltihapları azaltmaya yardımcı olabilir. Ayrıca, kahve telvesinin, CGA ve kafeinin antimikrobiyal özellikleri sayesinde cilt enfeksiyonlarına karşı mücadele etme potansiyeli bulunmaktadır.
SAÇ BÜYÜMESİNİ DESTEKLEME
Kahve, anti-inflamatuar özellikleri sayesinde, saç dökülmesine neden olan saç foliküllerinin iltihaplanmasını azaltarak saç büyümesini teşvik edebilir. Saç bakımında kullanıldığında ise saçların parlak ve hacimli olmasına katkıda bulunur.
ENERJİ SEVİYELERİNİN ARTIRILMASI VE ZİHİNSEL PERFORMANSIN GELİŞTİRİLMESİ
Kafein, uyanıklığı artıran kimyasal norepinefrin salınımını tetikleyerek enerji seviyelerini yükseltir. Yapılan bazı araştırmalar, kafeinli kahve tüketiminin çeşitli görevlerde performansı geliştirdiğini göstermiştir.
YAĞ YAKIMINI DESTEKLENİZ
Kafein, egzersiz ile birlikte alındığında metabolizma hızını artırarak yağın enerjiye dönüşümünü kolaylaştırmaktadır. Aynı zamanda, kan dolaşımında oksidatif serbest yağ asidi salınımını artırmaktadır.
TİP II DİYABET RİSKİNE KORUMA
Danimarka'da gerçekleştirilen bir çalışma, hem kafeinli hem de kafeinsiz kahvenin içeriğindeki kafetol ve kafeik asidin tip II diyabet riskini düşürdüğünü ortaya koymuştur. Her iki madde de insülin salgısını artırırken, kafetol hücrelerde kan şekeri alımını teşvik ederek diyabet semptomlarıyla başa çıkmaya yardımcı olur.
KARACİĞER SAĞLIĞINI GÜÇLENDİRİR
Kahve karaciğer sağlığına olumlu etkiler sağlamaktadır. Dünya Sağlık Örgütü tarafından da onaylanan bu duruma göre, kahve çekirdekleri içindeki antioksidanlar ve iltihap önleyici bileşikler, özellikle karaciğer sirozu ve karaciğer kanserini önleyici özellikler taşımaktadır.
BELİRLİ HASTALIKLARA KARŞI KORUMA
Çeşitli çalışmalar, ılımlı ve düzenli kahve tüketiminin, belirli kanser türleri, Alzheimer, demans ve kardiyovasküler hastalık riskini azaltma ile bağlantılı olduğunu göstermiştir.
ANTİDEPRESAN ETKİ
Bazı araştırmalar kahvenin depresyon gelişimini önlemeye yardımcı olabileceğini ortaya koymuştur. Kahvenin antidepresan etkisi, beyindeki serotonin ve dopamin seviyelerini artırma yeteneğinden kaynaklanır; bu sayede düşük konsantrasyon ve moral düşüklüğü gibi depresyon belirtilerinde azalma sağlar. Kahvenin depresyonla başa çıkmaya yardımcı olabilmesinin bir diğer nedeni ise içeriğindeki asitlerin, depresyon ile ilişkili sinir hücrelerinin iltihaplanmasını azaltmasıdır.
