Diyarbakır'ın kültürel zenginlikleri arasında yer alan "ciğer kebabı", Diyarbakır Ticaret ve Sanayi Odası (TSO) tarafından gerçekleştirilen bir başvuru sonucu Türk Patent ve Marka Kurumu'ndan coğrafi işaret tescili almayı başardı. Bu gelişmenin ardından, tarihte önemli bir yere sahip olan Ongözlü Köprü'de bir etkinlik düzenlendi. Etkinlik boyunca, sabah saatlerinden itibaren kurulan birçok stantta yaklaşık 600 porsiyon ciğer kebabı misafirlere sunuldu.
'GASTRONOMİDEN DAHA FAZLA FAYDA SAĞLAYACAĞIZ'
Diyarbakır TSO Başkanı Mehmet Kaya, Diyarbakır'ın gastronomik ürünlerini belgelendirmek adına sivil toplum örgütleriyle birlikte ortak bir strateji geliştirdiklerini ifade etti. Tescilli ürün sayısıyla Diyarbakır’ın Türkiye’nin ilk üç ili arasında yer aldığını belirten Kaya, ciğer kebabının hazırlık, sunum ve satış süreçleriyle ilgili yaptıkları açıklamada Türk Patent ve Marka Kurumu’nun hızlı bir şekilde tescili gerçekleştirdiğini vurguladı.
Kaya, "Tescil edilen ürünler genellikle ticarileştirilir. Ancak biz oldukça şanslıyız; zira ticarileşmiş ve 350'den fazla işletme açmış durumdayız. Bu durum istihdam yaratmıştır. Gastronomi, bizim petrolümüzdür. 100 yıl, 200 yıl değil, binlerce yıl sürecek bir mirasta. Gastronomiden daha çok ekmek yiyeceğimize inanıyoruz. Çalışmalarımıza devam edeceğiz" şeklinde konuştu.
'CİĞERİMİZİN TESCİLLENMESİ BİZİ GURURLANDIRDI'
Diyarbakır Lokantacılar ve Kebapçılar Odası Başkanı Haşim Erkan ise ciğer kebabının kentin köklü kültürünün bir parçası olduğunu ve bu lezzet sayesinde birçok kişinin istihdam edildiğini belirtti.
Erkan, "Uzun yıllar boyunca ciğerin kime ait olduğu tartışıldı. Bugün ciğer artık bizimdir, bunun resmi bir onayı olmuştur. Gelecek dönemlerde bir ciğer festivali için hazırlıklarımızı yapacağız" ifadelerini kullandı.