Doğal ve yapay kaynaklardan kaynaklanan, hava yoluyla yayılan kirleticilerin yanı sıra özellikle sanayi faaliyetleri ve hava sıcaklıklarının düşmesi nedeniyle evlerde ısınmak amacıyla kullanılan maddelerdeki salınım, hava kalitesini ciddi şekilde olumsuz etkiliyor.
Çevre Mühendisi Odası İzmir Şube Teknik Sorumlusu Selma Akdoğan, hava kirliliği konusuyla ilgili önemli bilgileri paylaştı.
Kirleticilerin, oldukça uzak mesafelere taşınabileceğine dikkat çeken Akdoğan, bu sürecin ardından yağışlar ya da yer çekimi etkisiyle su ve toprak gibi farklı ortamlara çökelerek kirlenmelere yol açabildiğini vurguladı. Akdoğan, "İzmir'de plansız yapılaşma, yeşil alanların azalması, hava akışını sağlayan hava koridorlarının kaybolması, sosyoekonomik sebeplerden kaynaklanan kalitesiz yakıt kullanımı, Aliağa bölgesindeki kirletici özelliği yüksek tesisler ve çevredeki sanayi kuruluşları, taş ocakları gibi unsurlar, kentin hava kalitesini olumsuz etkileyen faktörler arasında." şeklinde konuştu.

"PM10 DEĞERLERİ EN YÜKSEK MENEMEN İSTASYONUNDA"
Akdoğan, Türkiye genelinde hava kalitesindeki değişimlerin, Çevre ve Şehircilik Bakanlığı tarafından hazırlanan "Hava Kalitesi Değerlendirme ve Yönetimi Yönetmeliği" ile gözlemlendiğini ifade etti.
"İzmir'de 10 mikrometreden daha küçük toz parçacıklarını ifade eden PM10'un yıllık ortalama değerleri, Karabağlar, Karşıyaka, Kemalpaşa, Menemen, Ödemiş ve Torbalı istasyonlarında ulusal sınır değerlerinin üstünde." diyen Akdoğan, "Dünya Sağlık Örgütü (DSÖ) standartlarıyla bir karşılaştırma yapıldığında, PM10 değerinin en çok aşıldığı istasyonlar 164 gün Menemen, 75 gün ile Karabağlar, 64 gün ile Ödemiş olmuştur." şeklinde ekledi.
"AZOT DİOKSİT ORANLARI, KARŞIYAKA, KONAK VE TORBALI'DA YÜKSEK"
Yıllık ortalama azot dioksit değerinin Karşıyaka, Konak ve Torbalı istasyonlarında ulusal sınırın üzerinde olduğuna vurgu yapan Akdoğan, "Binaların kontrolsüz ve plansız bir şekilde yıkılması sonucunda ortaya çıkabilecek kirleticiler ile asbest maruziyeti, belediyelerin ve ilgili bakanlıkların ortak sorumluluğundadır. Denetim süreçlerinin etkili bir şekilde yürütülmesi şarttır. Sürecin özel metotlarla, çalışanların kullanacağı özel ekipmanlarla çevre ve insan sağlığına zarar vermeden yürütülmesi, oluşan atıkların bu iş için uygun tekniklerle ortadan kaldırılması gerekmektedir." dedi.

"ÖLÇÜM PARAMETRELERİ ARTIRILMALI"
Hava kirliliğinin insan sağlığı üzerindeki etkilerine dikkat çeken Selma Akdoğan, özellikle yaşlılar, çocuklar ve kronik hastalığı olan bireylerin maske takarak dışarıda dolaşmalarının önemine vurgu yaptı.
Akdoğan, dönem dönem artan hava kirliliğinin üst solunum yolu rahatsızlıklarına sebep olabileceğini belirtti.
İzmir'deki hava kalitesinin daha iyi değerlendirilmesi için şehir merkezinde ve sanayi yoğun olan bölgelerde ölçülen parametrelerin artırılması gerektiğini ifade eden Akdoğan, "Kalibrasyonların düzenli yapılması ve yıl boyunca sürekli, güvenilir veri akışının sağlanması büyük bir önem taşıyor. İzmir'de 22 ölçüm istasyonu bulunmakta ve ölçüm verileri Bakanlık web sitesinde paylaşılmakta. Ancak istasyonlarda ölçülen parametre sayısı sınırlıdır. İstasyon sayısı ve şehirdeki hava kalitesi verileri sürekli olarak %100 güvenilir değildir." şeklinde konuştu.